Ticaret Şirketlerinde Genel ve Yönetim Kurul Kararları İptalinde Ortaya Çıkan Sorunlar
Anonim şirketlerin bütün pay sahiplerinin temsil edildiği karar organı genel kurullarıdır. Hukukî sonuç doğuran bir irade beyanı olması nedeniyle genel kurul kararı, bir hukukî işlem niteliğindedir. Hukuki işlemlerde iptal kararları, hukuken geçerli, fakat kararın bünyesinde sakatlık bulunan hallerde söz konusu olur. İlgili kişiler sakatlığı iptalini istemezlerse sakatlığa rağmen hukuki işlem geçerliliğini korumaya devam eder. İptal kararı bozucu yenilik doğurucu bir haktır. Kanunda belirlenen süre içinde açılmış olan dava kesin olarak reddedilirse bir daha kararın iptali istenemez. İptal edilen genel kurul kararları hüküm ifade etmeye başladığı ilk andan itibaren geçersiz olur. Fakat iptal hükmünün geçmişe etkisi esasen dış ilişkide geçerli değildir. Genel kurul kararları esas sözleşmeye veya dürüstlük kurallarına aykırı ise iptal edilir. Mahkeme re’sen dikkate almaz. İptal davası yenilik doğurucu bir davadır.
TTK m.446’da genel kurul kararlarına kimlerin iptal davası açabileceği belirtilmiştir.
- Pay Sahipleri
Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın;
- çağrının usulüne göre yapılmadığını,
- gündemin gereği gibi ilan edilmediğini,
- genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını,
- genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri iptal davası açabilirler.
- Yönetim Kurulu
- Yönetim Kurulu Üyelerinin Her Biri
- Sermaye Piyasası Kurulu Tarafından Dava Açılması
Kararın iptal edilebilir olduğu sonucuna varan mahkemenin, iptal kararı ile birlikte doğru olan karara hükmedip hükmedemeyeceği tartışmalıdır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin uygulaması mahkemenin iptal kararı ile birlikte doğru olan karara hükmedemeyeceği şeklindedir. Mahkeme iptali istenen genel kurul kararını düzeltme veya onun yerine başka bir karar verme yetkisine sahip olmamalıdır.
Genel kurul kararlarında dava açma süresi, kararın alındığı günden itibaren 3 aydır. Bu 3 aylık süre zamanaşımı süresi olmayıp, hak düşürücü süredir. İptal davası, bu süre içinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinde açılır.
Şirketin karar alma organı genel kurulken, yönetim ve temsili ise yönetim kuruluna aittir.
Fakat yönetim kurulu kararlarının iptal edilebilirliği genel kurulunkine göre tartışmalıdır. Yargıtay; yönetim kurulu kararlarının iptal edilemeyeceği görüşünü savunmaktadır. Fakat yeni TTK bu duruma iki istisna getirmiştir(192/2, 460/5).
- Yönetim kurulunun birleşme, bölünme ve tür değiştirmeye ilişkin kararları aleyhine iptal davası açılabileceği öngörülmüştür.
- Sermaye sistemini kabul eden anonim şirketlerde, sermaye taahhüdü yoluyla sermaye artırımına gidilmesi durumunda yönetim kurulu kararları iptal edilebilir.
Yönetim kurulu kararları aleyhine, pay sahipleri ve yönetim kurulu üyeleri kanuna veya esas sözleşme hükümlerine ve dürüstlük kurallarına aykırılık halinde kararın ilanı tarihinden itibaren 1 ay içinde iptal davası açabilirler.
TTK m. 192’de de yönetim kurulunun birleşme, bölünme, tür değiştirmeye olumlu oy vermemesi durumunda, bu kararın Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilanından itibaren 2 ay içinde iptal davası açabileceği belirtilmiştir.
Başka bir tartışma da organ olarak yönetim kurulu ile yönetim kurulu üyelerinin ve denetçilerin iptal davası açmaları durumunda teminat gösterip göstermeyecekleri konusudur. Doktrindeki baskın görüşe göre, iptal davası açma yetkisini şirketin yararına kullanan yönetim kurulunu, teminatla yükümlü tutmak teminat kurumunun amacına aykırıdır.
Yukarıdaki kısa açıklamalar aydınlatma amacı taşımakta olup, somut hukuki durumlara çözüm teşkil etmemektedir. Karşılaşacağınız hukuki sorunlar için bir avukata danışmanızı tavsiye ederiz.
Kılıç Hukuk Bürosu